21 Aralık 2010 Salı

Arda Naber Ulan ?


Evvela şunu söyleyeyim o saçma sapan programı izlemedim. Reha Muhtar, Serhat Ulueren bu güne kadar futbol adına şovenizmden başka neler yapmışlar ki ? Hatta Reha Muhtar'ın ne iş yaptığını biri bana izah edebilir mi ? Yorumcu, Yönetici, Spiker, Elitist yazar ? Duyumum forumlarda, galatasaray sözlükte ve diğer sözlüklerde yazılan düzeyde.. Taraftar bu konuda bölünmüş durumda, kimi Arda Turan efendiliğini bozmadı Galatasaraylılık duruşunu bu seviyesiz ithama efendi gibi cevap vererek en iyi şekilde gösterdi derken bir başka gurupsa Arda Turan'ın bu ithama maruz kalmasından büyük üzüntü duydu.. Bazı Galatasaraylılar Metinlerin, büyük kaptan bülentlerin, Şükürlerin pazubandı o lafların altına kalmamalı derken diğer gurup işte o kaptanlık duruşu böyle bir cevabı gerektiriyordu dedi..

Ben ikinci gruptan olduğumu söylemek isterim. Rakip takımın mafya, külhanbeyi bozması "asil başkanlık duruşuna" yakışır sözlerine verilebilecek cevap Galatasaray terbiyesi çerçevesinde "evet başkanım futbolu bıraktık bu işlerle uğraşıyoruz" değil o ithama maruz kaldıktan sonra o ortamı terketmek ya da o seviyeye yakışır iki çift laf etmekti. Gerçeği tartışılır hangi türk futbolcusu türk futbolunda aziz yıldırım kişisinin korku imparatorluğu bu derece türk futbolunun üzerine çökmüşken "aziz başkan" ile atışabilir ki ? Arda turan daha gencecik bir insan, herşeyden öte kaptanlık gibi ağır bir sorumluluğun gereklerini yerine getirebilecek tecrübeden çok çok uzak.. Hala ondan geçmişteki lider vasıflı kaptanların davranışlarını bekliyoruz, hatta bende duygularıma kapılıyorum ama son anda mantığım bir şeyler fısıldıyor "yapamaz arkadaşım yapamaz." Bu cevabın Galatasaray efendiliği, terbiyesi çerçevesinde verildiğine de inanmıyorum. Evet arda gördüğümüz zeki, akıllı, hazırcevap bir insan ama bu zekiliği, akıllılığı hazırcevaplılığı ve sevecenliği bazı zararlıları da etrafına çekiyor.. Emre belözoğlu'nun kankası olması ve ona duyduğu abilik saygısı gibi.. Verdiği cevap belki emre abisine duyduğu saygının bir benzeridir orası tartışılır ama bu cevabı "galatasaraylılık" gibi derin bir düşünce yapısını gözardı etmeyerek verdiğine hiç inanmıyorum. Hatta net söylemem gerekirse olayın korkudan ileri gittiğini düşünüyorum. Aziz Yıldırım bu kadar aptal bir adam değil. Eminim o hitabı bir tilki kurnazlığı ile yapmış, üstünlük ve otorite belirtisi olduğunu herkessten iyi düşünmüştür. bir taraftar olarak ben bunu kabul edemiyorum işte, sindiremiyorum! Yok arkadaş yeni bir bülent gelsin ağzının ortasına yapıştırsın cevabı, şükür gelsin önünde rakip başkanlar ceketlerini iliklesinler diyorum ama çok şey istiyorum onunda farkındayım. Her yerde yazılıyor, çiziliyor söyleniyor. Acaba bu başkan kişisi aynı yakıştırmayı bülent korkmaz'a kullanabilir miydi ? Peki Hasan Şaş olsaydı ? Farzedelim kullandı acaba bülent korkmaz böyle bir ithamı yedirir miydi kendine ? Eşdeğer bir cevap ile dediklerini o başkan kişisine yuttursaydı cesur yürek biz büyük kaptanı galatasaraylılık duruşuna aykırı davrandığı için tartışır mıydık ?

Bu başkan kişisi futbol camiasında tehditleri, hazımsızlıkları, sağa sola köpürmesi ile öyle bir korku imparatorluğu kurmuş ki hiçbir futbolcu restini çekemiyor, iki çift laf edemiyor ölsem fenere gitmem diyen adamlar bir gün sonra herkes fenerbahçeli olacak pozları verebiliyor. Malesef ki arda turanımızda bu tiyatronun bir oyuncusu oldu. Ben olayın kaptanlığın alınmasına kadar gitmesini doğru bulmuyorum. Bu cevabıda yadırgamıyorum. hayalperestliğime yenik düşüp onların gerçeğe dönüşmesini umduğum zamanlar oluyor bazen ama bitti o hayaller artık, geride kaldı.. Türk futbolu korkunun bu derece hasıl olduğu bir ortama dönüştü. Bu gün arda'nın yerinde Sabri, Servet, G.zan, H.Balta, Ayhan ya da hangi yerli futbolcu olursa olsun verebilecekleri cevap bu olacaktı. Neden kaptanlığı alalım ki o zaman ? Hem sonra demiyor muyuz iki üç günlük yabancıyi niye kaptan yapıyoruz kendi evlatlarımız dururken diye ? Lincoln'ün kapı dışarı edildiği sürecin başlangıç safhasının neresi olduğunu iyi biliyoruz.. Gerçek anlamda liderlik ve kaptanlık karizması gibi kavramların Türkiye kolu Hakan Şükür, Bülent Korkmaz gibi futbolcular ile öldü. Hatta itiraf edeyim Hakan Şükür'ü futbolu bıraktıktan sonra günahım kadar sevmedim ve nefret ettim. Ama faal futbolculuğuna baktığımda liderliğinin hakkını vermem lazım. Değil ona, onun ortamında bulunan hiçbir futbolcuya karşıdaki adam kim olursa olsun "ulan" diyemezdi. Acaip bir bütünleyiciliği ve liderliği vardı Şükür'ün.. O yüzden beklentilerimizi kısmamız lazım artık. Bundan sonra bu tarz kaptanlar gelmeyecek ve yetişmeyecek.. Nice futbolcular rakip takımın seviyesiz ithamlarına "ulan" larına sayın başkanım diye pısarak cevap verecek... Korkularımızın esiri olacağız..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder